24 Mart 2016 Perşembe

Viyana Kuşatmasında Kayda Geçen Oluşlar

Bugün haznedar ve musahip Ali Ağa alayla gelip Padişahın yolladığı hilat, mücevherli kılıç ve hançeri Sadrazama getirdi.


Sadrazamın kâhyası mutfakla birlikte daha geceden cennetmekân Sultan Süleyman’ın otağının kurulmuş olduğu yerdeki Kayzer Bahçesine gitti. Sabah erkenden de Sadrazamın kethüdası, bütün Deli, Gönüllü ve müteferrikalarla, Yeğen Hüseyin Bey de tüfekçiler, içoğlanları ve mehterhaneyle yola çıktı.


Sultan Süleyman’ın otağını kurmuş olduğu yerdeki söz konusu bahçeye vardılar. Haznedar Ali Ağa’nın kafilesi karşıdan görünür görünmez hepsi atlanıp alayla karşılamaya çıktılar. Ağa bu bahçede dinlenip yemek yedikten sonra hep birlikte alay düzüp hareket ettiler. Sadrazamın zaman Divan halkının hepsi ve yeniçeri ağasıyla kul kethüdası gölgeliğin başladığı yerden baş çadıra doğru dizilip saf bağladı.


Yazının baş tarafına basmış oldukları yüce turalarına okudu. Sonra fermanı tekrar Sadrazama sundu. O da lir bağrışıp alkış tutarken terrfıanı alıp örttü ve koynuna koydu. Sadrazam, Haznedar Ağa’ya çamur kürklü altın sırma islemeli hilat giydirdi. Sonra da üç direkli çadırının sağ yanında kendisi için özel olarak kurulmuş bulunan küçük çadıra gönderdi. Arkasından devletlû Sadrazam vakarlı bir gurur içinde makam koltuğuna oturup Ali Ağa’nın maiyeti halkından on iki kişinin her birine orta dereceden hilatlar giydirdi.


Yeniçeri ağası, kul kethüdası, defterdar efendi, nişancı, cebecibaşı, topçubaşı ve diğer divan halkıyla yüksek rütbeli kimselerin hepsi Sadrazamın eteğini öpmek şerefine eriştiler. Bundan sonra Sadrazam ayağa kalkıp, çavuşlar bağrışarak alkış tutarken içeri çekildi. Huzurda bulunan öbür kimseler de çadırlarına gittiler. Metrislere gidecek olanlar da oradaki yerlerine vardılar.


Haznedar Ali Aga Yanık önüne geldiği zaman orada Karaman Beylerbeyi Şişman Mehmed Paşa ile Karahisâr-ı Sahib Sancakbeyi Ömer Paşa’nm ardı sıra yürüyüşte olduğunu öğrenmiş. Bunun için oradaki köprülerin muhafazasıyla görevlendirilmiş Budun Beylerbeyi Vezir İbrahim Paşa’nın yanında iki üç gün oyalanmış. Her iki paşa gelip kendisine yetişince birlikte yola koyulmuşlar ve yanlarında üç yüz araba dolusu erzak da getirerek aynı gün orduyu hümayuna varmışlardı.


Şişman Mehmed Paşa burada köprünün korunmasıyla görevlendirilmiş Hızır Paşaya katıldı. Sadrazam bu geceyi metrislerin dışında kendi çıtağında geçirdi. Bütün kollara dikkatli olmaları yolunda buyruk yolladı.


Geceleyin sağ kanatta Kara Mehmed Paşa koluna yüz kadar gâvur baskın yaptı. Ancak Allahın inayetiyle büyük kısmı yok edildi. Öte yandan yine bu gece humbaracı başı bir humbara atışıyla gâvurların şarampolde bulunan bir tabyasını Sadrazam kendisini aferiyle taltif ve birkaç kese al tın vererek gönlünü hoşnut etti.


Allah’ın kendisine zafer nasip eylediği Sadrazam kuşluk vakti Divan topladığı metrise girdi. Sonra yeniçeri ağasının tabyasını, arkasından Defterdar Ahmed Paşa’nın tabyasını görmeye gitti. Metrisleri gözden geçirdi ve tekrar kendi tabyasına döndü.


Sadrazamın huzuruna iki tutsak getirildi. İşe yarar bir şey söylemedikleri için kafaları kesildi. Adadaki metrislere girmiş bulunan bütün kollara, yani Vezir Hızır Paşa, Arslan Mehmed Paşa, Haznedar Haşan Paşa, Emir Mehmed Pasa ve Mısır Sadrazamın buyruğu gönderilip adada uzun süre kalacakları için ağırlıklarının hepsini oraya taşıtmaları bildirildi.


Öğleden sonra iki sipahi, frenk aşıran bir casus yakaladılar. Sadrazamın huzuruna getirilince adam fırıncı olduğunu söyledi. Casusluğu kabul etmemekte direndiği için soruşturmaya devam etmesi için Ases başıya teslim edildi.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.