8 Mart 2016 Salı

Mitolojideki Yeryüzünün Önemsiz Tanrıları

Mitologyada adları en çok geçen iki yeryüzü tanrısı, DEMETER, (CERES) ile BAKKHOS (BACCHUS)’dur. Bakkhos, daha çok DIONYSOS adıyla bilinir. Bu iki tanrı ilerde ayrıntılarla anlatılacağı için, daha önemsiz tanrılardan söz açılabilir:


Hermes’in oğlu PAN, neşeli, gürültücü bir tanrıydı. Yarı insan, yan keçiydi. Başında keçi boynuzlan, ayaklarında da keçi tırnakları vardı. Çalılıklar, ormanlar, dağlar onun ülkesiydi; en çok, doğduğu yeri, Arkadia’yı severdi. Çobanları korur, nymphelerle danseder, kamıştan, kavalını durmaz çalardı. Hep âşık olurdu nymphelere,’ ama çirkin olduğu için her keresinde de geri çevrilirdi.


OILENOS’un, bazen Pan’ın oğlu, bazen de kardeşi olduğu söylenirdi. Şişman, yaşlı bir adamdı Silenos; ayakta duramayacak kadar sarhoş olduğu için, hep bir eşeğin sırtında dolaşırdı. Şarap tanrısı Bakkhos’la dâ ilgiler kurmuştu. Bakkhos gençken ona çok şeyler öğretmiş, büyüyünce de yolundan ayrılmamıştı.


Bu tanrılardan başka, pek ünlü, pek sevilen iki kardeş daha vardı: KASTOR ile POLLUKS (POLYDEUKES de denir). Zamanlarının yarısını yeraltında, yarısını da gökte geçiren bu kardeşler, Leda’nın oğullarıydı; denizcileri korurlardı. Bazen, yalnız Polluks’un tanrı, Kastor’un da kardeşinin sevgisiyle yarı ölümsüzleştirilmiş bir insan olduğu söylenir.


LEDA, Sparta kralı Tyndareos’un karısıydı, iki çocuğu olmuştu ondan: Kastor ile Klytaimnestra. Kuğu kılığına girerek kendisiyle sevişen Zeus’a da ölümsüz Polluks ile Troia savaşının başkişilerinden ölümsüz Helena’yı doğurmuştu. Yine de, Kastor ile Polluks, mitologyada Dioskurlar (Zeus’un çocukları) diye bilinirler.


Troia savaşından hemen önce, Theseus, îason ve Atalante’nin zamanında yaşamıştı Dioskurlar. Kalydon avına, Altın Post’un aranmasına katılmışlar; Theseus, Heiena’yı kaçırdığı zaman kız kardeşlerini kurtarmışlardı. Polluks’un kardeş sevgisini gösterdiği Kastor’un ölümü öyküsü bir yana bırakılırsa, hiçbir Öyküde önemli değillerdir.


İki kardeş, bilinmeyen bir sebepten ötürü îdas ile Lyn-keus’un ülkesine giderler. Îdas, kıral Leukippos’un iki kızı yüzünden Kastor’u öldürür. (Pindaros, öldürme sebebinin îdâs’m sığırları olduğunu yazmıştır). Buna kızan Polluk3, Lynkeus’u bıçaklar; Zeus da şimşeğiyle îdas’ı yere serer. Kardeşinin ölümüne çok üzülen Polluks, kendi de ölmek için tanrılara yakarır. Zeus acıyarak, onun hayatının yansım Kastor’a verir:


“Vaktinizin yarısını yeraltında geçireceksiniz, Cennetin altın evlerinde yansını da. İki kardeş de bu olaydan sonra hiç ayrılmazlar; bir gün Hades’de, bir gün de Olympos’da otururlar”


Yunan yazan Lükianos’a göre, Kastor, Hades’deyken Polluks Olympos’da Polluks Hades’deyken de Kastor Olympos’da oturur. Lukianos’un bir yazısında Apollon, Hermes’e sorar:


“Niye Kastorla , Polluks’u birlikte göremiyoruz?”


“Birbirlerini öyle seviyorlar ki,” diye cevap verir Hermes, “kâdar birini öldürüp ötekini ölümsüz kıldığında, ölümsüzlüğü aralarında paylaşmaya karar verdiler.”


“Pek akıllıca bir iş değil bu, Hermes. Ne işe yatarlar ki… Ben gedeceği söylerim, sen habercilik edersin; ama bu ikisi, vakitlerini başıboş harcayıp giderler mi böyle?”


“Yok yok. Poseidon’un buyruğundadır onlar. Görevleri, tehlikede olan gemileri kurtarmaktır.”


“Hah şöyle. Bir işe yaradıklarına sevindim doğrusu.”


SİLENLER, yarı insan, yan at olan yaratıklardı. Dört ayaküstünde değil de, iki ayaküstünde yürürlerdi. Bacakları at bacakları, kulakları at kulaklarıydı; kuyruktan da vardii1 öykülerde yer almamışlardır, ama Yunan vazolarında resimlerine bol bol rastlanır.


SATYRLER de Pan gibi, yan İnsan, yan keçiydiler. Dünyanın yabanî bölgelerinde yaşarlardı. Görüldüğü gibi, bu tanrıların hepsi de çirkindir; ama korularda dolaşan tanrıçalar, periler güzellikte eşlerine az rastlanan yaratıklardır. Dağ nympheleri OREADLAR, ağaç nympheleri DRYADLAR, bu perilerin en önemlileridir.


Rüzgârlar kıralı AIOLOS da yeryüzünde otururdu. Ülkesi Alolia’ydı. Dört rüzgârı vardı: Kuzey rüzgârı BOREAS, Batı rüzgârı ZEPHYROS, Güney rüzgârı NOTOS ve Doğu rüzgârı EUROS.


Yeryüzünde yaşayan, ne insan ne de tanrı olan yaratıkların adları geçer mitplogyada. Bazıları şunlardır:


Yarı insan, yarı at KENTAURLAR. Bu yabanî yaratıklar arasında en uysalları KHIRON’du. Bakışları insanı taşa çeviren kanatlı GORGONLAR. Üç kardeştiler; üçü de kadındı. İçlerinde yalnız MEDUSA ölümlüydü.


Denizdeki adalardan birinde yaşayan SİRENLER. Sesleri, denizden geçen denizcileri ölüme çekerdi. Onları gören kimse geri dönmediği için Sirenlerin nasıl oldukları, neye benzedikleri bilinmezdi.


Kader tanrıçaları MOIRABAR. Bunların yerde mi, gökte mi Oturdukları kesin olarak bilinmezdi, Hesiodos, onların doğan bebeklere iyilik ya da kötülük dağıttıklarını ileri sürer. Onlar da üç kardeşti: hayat ipliğini eğiren KLOTHO, kader dağıtan LAKHESIS ve ölüm zamanında ipliği kesen ATROPOS.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.