4 Mayıs 2016 Çarşamba

Tanrıların Karakter Ve Görevleri

Türk tanrıları genel olarak iyilik yapmaktan hoşlanırlar. Mert ve doğrudurlar. İyilik yapmayı, bereket, bolluk dağıtmayı ve adaletli olmayı ana görevlerinden bilirler. Tanrıçaların da çoğu şefkatli, merhametli, cömerttirler. Kötülük tanrılarının sayısı çok değildir. Ancak bunların eli altında kötü ruhlar, zebaniler, cinler, şeytanlar bulunuyordu ki fenalıklar bunlar vasıtası ile yapılırdı.


Türk tanrıları görevleri bakımından şöyle toplanabilir:


İlkel yaratıcı gök tanrıları, iyilik yapan koruyucu tanrılar, kötülük ve yeraltı tanrıları, fırtına, gök gürültüsü, şimşek, yıldırım, yağmur, savaş, adaet, hastalık ve ölüm tanrıları, güzellik tanrıçaları, cehennem tanrı ve tanrıçaları, kahraman tanrılar, kozmik varlıklarla temsil edilen tanrılar, hayvanların, bitkilerin, çobanların, tanrıları, bereket, bolluk, mevsim tanrıları, deniz, su, dağ, orman, nehir, demir, mâden, ateş tanrıları, bölgelerin koruyucu tanrıları.


Zeus gibi çapkın, Diyonizos ve Baküs gibi sarhoş şarap tanrılarının, Türk tanrıları kadrosunda bulunmasına Türk karakteri müsaade edemezdi. Şunu da belirtmek gerekir ki; Kelt’lerin Ogmios’ı, İskandinavyalIların Braya’sı gibi şiir tanrıları, Yunanlı’larm Apollon’u Şunu da belirtmek gerekir ki; Kelt’lerin Ogmios’ı, İskandinavyalIların Braya’sı gibi şiir tanrıları, Yunanlı’larm Apollon’u gibi müzik tanrısı şimdiye kadar bilinen Türk tanrıları arasında görülemedi.


Fenikelilerin îşmun, İskandinavyalIların Egra, Yunanlı’j ların Asklopiyos’u gibi tıp tanrılarının görevlerini; Hitit’lerdd Kamruşşaba adındaki tanrça ile eski Türk tanrılarından Rudra görürlerdi. Rudra’mn bin çeşit kadar ilâcı vardı. Bunlarla sevdiklerine bin yıl ömür verirdi.


İyilik Tanrıları


Altaylı’ların ilk büyük tanrısı Kara Han, bir iyilik eseri olarak her şeyi yaratmıştı. Oğlu Ülgen, iyilik yapmayı severdi. Dünya yüzündeki insanları körmös’lerin şerrinden korumak için oğullarını bile görevlendirmişti. Sümer’lerin Anu’su, Enlil’i, Ea (Enki) sı da bu tip tanrılardandır. Ancak Enlil bir ara insanlara ‘kızmış, Tufanı yapmışsa da, sonra pişman olmuş, insanlarla barışmıştı.


Yunan mitolojisindeki en büyük tanrı Zeüs; kurnaz, keyif ehli bir tanrı idi. Kadınları kandırmak için çeşitli kılıklara girer, hiyleler yapardı. Karısı Hera gibi şirret bir tanrçadan çekinmese daha çok ta ileri giderdi.


Türk’lerin tanrıları ise böyle değildir. Tanrıçaların da çoğu merhametli olmakla beraber güzeldirler. Göğün altıncı katında oturan Altaylı’ların Günana’sı şefkatin bir senbolü idi. Yine Altayliriarın  iline’si de böyledir. Ayzıt ise güzelliğin senbolüdür. Ancak Sümer’lerin iştar’ı bir bakımdan Yunan’lıların Afrodit’ine benzer.


Hitit’lerde, Sümer’lerde her bölgenin, her şehrin, hatta her insanın koruyucu tanrıları vardır. Bunlar bölgelerindeki insanları kötülük tanrılarının, fena ruhların musallat ettikleri hastalıklardan, felâketlerden korurlar. İyilik tanrıları ile kötülük tanrıları arasında insanları korumak için mücadele eksik olmazdı. Çok defa iyiler üstün gelerek. insanları bunlardan kurtarır. Ama kötülük tanrıları durmazlar, fırsat buldukça hemen insanlara musallat olmaktan gecikmezler ise de iyilik tanrıları yetişerek, gelecek felâketleri önlerlerdi.


Kötülük Tanrıları


Altayh’ların kötülük tanrılarının başında Erlik Han gelir. Yerin altında oturan bu tanrı, kardeşi Ülgen’e benzemez. Emrinde bulunan ikinci derecedeki kötülük tanrıları ve ruhları ile işi gücü insanlara fenalık etmektir. Oğulları onun gibi değildir. Onlar yer yüzündeki insanlara iyilik yapar, babalarının idaresindeki fena ruhlardan insanları korurlar.


Fırtına tanrısı Nergal ile karısı cehennem tanrıçası Ereşkiğal, Sümer’lerin belli başlı kötülük tanrılarıdır. Targanneme adındaki Sümer tanrısı da yılan gibi zehirli ve kötüdür. Çok ta yalan söyler. Türklerden Hintli’lere geçmiş olan Rudra bir dereceye kadar hain ise de iyi tarafları da çoktur.


Sümer’lerin Nin-Gişzida’sı yerin altında bulunmakla beraber kötü sayılmaz. Yine Sümer’lerin Adat’ı yıldırım ve fırtına tanrısı idi. Altay Türk’lerinin göklerde yaşayan Yalpağan’ı da yedi başlı bir kötülük tanrısıdır. Yağmur tanrısı olan Ağada siyah deniz canavarı kılığındadır.


Eti’lerin de Manyos adında bir cehennem tanrısı vardır.


Tanrıların Oturdukları Yerler


Tanrıların bir kısmı gökte, yıldızlarda, bir kısmı da yer altında, denizlerde, yahut yüksek dağların başında otururlar. Sümer’lerin, Altaylı’larm, Yakut’larm ve Göktürk’lerin büyük tanrıları da göklerin en yüksek yerlerinde oturur.


Sümer’lerin büyük tapmakları da Tanrıların sarayıdır. Tanrılar bu tapmaklarda istedikleri zaman aileleri ile de otururlar. Ancak tanrıların buralara gelmesi için (Sedr) ağacı yakılır. Çünkü Tanrılar bunun korkusundan hoşlanır.


Sümer’lerde herkesin bir koruyucu tanrısı vardır ki, bu tanrı insanın bedeninde bulunurdu. Ama o insan bir günah işlerse tanrı onu bırakır, gider, yerini cinlere verir. Eğer o insan günahlarından tövbe ederse tanrı geri döner, yine insanın bedenine gelir. Bir inanışa göre de yer yüzünde (Yer-su) adı verilen oynedi tanrı vardır ki, bunların her biri bir bölgeyi idare ederdi.


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.