Hayvan Kültü
Hayvan kültü ilkel dinlerle başlıyor. Bu kültün zamanla genişleyen kadrosuna kanatsız ve kanatlı çeşitli hayvanlar girdiği gibi, kitabi olan gelişmiş dinlerde dahi bir takım kutsal hayvanların kuvvetli izleri bulunuyor. Bu kutsal hayvanlardan kimini tanırlar gökten gönderdi, kimi cennetten yahut sudan çıktı, kimini de toprak yeryüzün verdi.
Bir de hayvan kültü gereğince; insan soylarının hayvandan gelişi, ana ve baba sayılışı, tanrı tarafından gönderilişi, onlarda birer kutsal ruhun bulunuşu Totemizmin, sonra da animizmin temelini kurmuş oldu.
Bunlardan başka bir takım hayvanların da kahraman, kurtarıcı ve besleyici oluşları hayvan kültünün ana maddelerinde bulunmaktadır.
Türk mitolojisindeki bu hayvanlar kanatsızlar ve kanatlılar bölümlerine ayrılarak burada ele alınacaktır. Bununla beraber mitik inanışların yarattığı bu hayvanlar arasında; Zoomorf şekil alanlarla bir de kanatları olmadığı halde kanat takılanlar da görülmektedir. Kanatlı atlar, kanatlı boğalar, kanatlı aslanlar gibi
KANATSIZLAR : Kurt, At, Boğa, Sığır, Koyun, Keçi, Ayı, Geyik, Deve, Köpek, Tilki, Domuz, Aslan, Kaplan, Gaokerena’lar, Abra’lar, Kamk’lar, Yılan’lar.
KANATLILAR : Kartal, Alp Karakuş, Akbaba, Kuğu, Güvercin, Turna, Karga, Kuzgun, Horoz Sungur, Omay, Buudayık, Kaan Kerede, Tuğrul, Göktubuîgan, Kaz.
Yakın Doğudan Gelenler : Huma, Kaknus, Anka, Ejderhalar, Semender, Behmut.
Kanatsızlar
KURT: Kutsal ve uğurlu bir hayvandır. Totem kabul edildiği,ana, baba olduğu gibi, kurtarıcı, yol gösterici, kahramanlara yardımcı, şefkatli, cesaretli, iyilik sever yaratık olarak tanınmıştır.
(Ergenekon)dan çıkan Türk’lere, İslâmlığı yaymak üzere Muhammet Peygamber’in gönderdiği üç adama, Oğuz Han’a seferlerinde yol gösterici ve kurtarıcı olmuş, Hiyung-nu’ların Hakanlarından birinin tanrıya vermek istediği kızlarına; tanrı kurt şeklinde giderek koca olmuş, bir efsaneye göre Cengiz’e baba, (Assena) efsânesinde de ana olmuştur.
Çuvaş’lara göre Bihambar adında kurtların bir de hükümdarları vardır. (Erkam Aidar) masalında tanrının kuyruksuz mavi bir kurdundan bahsedilmektedir. Kurt, renklerine göre; Boz Kurt, (Gök Borü), Ak Kurt, Kızıl Kurt, diye anılırdı.
Kurdun Türk boylarında ve efsanelerde; Börü, Börte, Börcü, Assena, Sina, Cina, Cine, Cino, Yaşkar gibi adları geçer. Kurt, (Dede Korkut) hikâyelerinde de çok geçer. Bir yerinde (Kurt Yüzü mübarektir) denilmektedir. Kırgız dualarında (Altı ağızlı kurt) tabiri vardır.
Kurt, uğurlu, hayırlı bir hayvan olduğu gibi, şifa verici has-salarının da bulunduğu üzerindeki inanmalar Anadolu da da hala devam eder: Türk folklorunda; Al basmamak için lohusaların yastığı altına bir parça kurt derisi konur. Bir insan kurdun böbreğini” ve yüreğini yerse, o insan memesi şişen koyunun memesine dokunsa hemen iyileşin Çocuğu yaşamayan kadınlar bir kurt derisini ortasından deler, çocuğu oradan geçirirse o çocuk yaşar, uzun ömürlü olur. Çok uyuyanlar cebinde kurt gözü bulundurduğu müddetçe az uyur. Kurdun aşığı delinir de küçük bir çocuğun beşiğine asılırsa o çocuk nazar olmaz.
Cesaretli olmak için de Kurt’tan şöyle faydalanılır: Bir adam Kurdun yüreğini kebap eder de yerse o adam cesur olur. Kurdun her hangi bir işaretini insan üzerinde taşıra heybetli görünür. Bir taraftan da Kurt’tan korkulur ve: (Kurt tüyü Azrail tüyüdür) derler.
Kurdu öldürmek te iyi sayılmaz. İslâmlık tesiriyle yerleşen bir inanışa göre: (Kurt Hazreti Ali’nin köpeğidir. Onu öldüren zarar görür.)Kurdun öldürdüğü hayvan pis sayılmaz, eti yenir. Çünkü Kurt bir hayvanı önce boğazlar, ondan sonra yer.
Bu gibi inançlara saygı gösterildiği içindir ki Kurt millî sen-bol olarak ta kabul edilmiş; Armalara, paralara, bayraklara konulmuştur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.