İstanbul’unda tarih yapıların çok olması beraberinde bir takım zorluklarında getirmektedir. Bu eserlerin korunması ve yaşatılabilmesi için çeşitli temizlik ve düzenleme çalışmalarına ihtiyaç duyulmaktadır. Yapılan çalışmalarla geçtiğim yıllarda yeniden ziyarete ve aktif faaliyetine açılan Karaköy Camii’nin adeta mimarisinin bugün inşa edilmişçesine sanat özelliklerinin korunarak özgünlüğünü yitirmeden yapılan yenileme çalışmasıyla insanların büyük beğenisini kazanmıştı.
İstanbul Büyük Şehir Belediyesi iş birliğinde gerçekleştirilen bu yenileme çalışmalarından tarihi yarımadada eserlerin yoğun olmasından dolayı ara ara gerçekleştirilmekledir. Fakat bazen yapılan bu çalışmalarda belirlenen sürede açılışının yapılması mümkün olmuyor. Burada kaynaklanan çeşitli alt yapı sorunları ve özellikle restorasyon çalışmalarının yapılma sürecinde alınması gereken izinler bu süreci daha da uzatabilmektedir. Nitekim yaşanan bu olaylardan bir tanesi de Sultanahmet Camii’nin M1 minaresinde yapılan yenileme çalışmaları belirlenen sürede bitirilememesi çevreden tepki toplamaya başladı.
Tarihi camide metalik dönem;
Yapılan bu yenileme çalışmasında minarenin etrafı metal kaplamalarla çevrelendi. Bunun sonucunda bu tarihi yapıyı görmek için uzaklardan gelen yerli ve yabancı turistlerin tepkileri kaçınılmaz oldu. Belirlenen sürede bitirilememesinden dolayı yetkililer, restorasyon çalışmalarının işleyişi hakkında planlanan zamanın yeterli olmadığını ve yapılan çalışmanın tarihi değeri olduğundan ciddi bir iş olduğunun altını çizdiler.
Kültür turizmi açısından büyük bir öneme sahip olan bu tarihi yapının restorasyonuyla ilgili olarak kurumsal düzeyde yetkili bölge müdürlüğünün açıklamasına göre kapsamlı çalışmanın aralık ayı içerisinde başlanılacağı ve 3 yıl içerisinde bitirileceği belirtildi.
Tarihin istemsiz serzenişi,
Yapılan bu yenileme çalışmaları sürecinde hizmet veremeyen ve ya ziyarete kapalı olan mekânların özellikle ziyaret edenler açısından tarihi bir ayıp olarak değerlendirmelerine neden oluyor. Konuyla ilgili yapılan birçok yenilme çalışmasından sonra ziyaret edilen tarihi eserlerin insanlar tarafından daha çok beğenildiği yapılan bir anket çalışmasından sonra ortaya çıkartılmıştır.
Büyük bir kesimin restorasyon çalışmalarının başarılı bir şekilde gerçekleştiğini belirtse de azınlığı oluşturan diğer bir kısmın ise genel görüşü tarihi yapıları restore etmek aslında onları ortadan kaldırmak olarak görülmektedir.
Sonuç olarak bu eserler geçmişten günümüze ulaşmış bizeler tarihin bir emaneti, onları bugünden yarınlara ulaştırmakta bizim görevimiz bunun için gerekli bütün çalışmaların yapılması çok yerinde bir çalışmadır. Bunun için insanların biraz daha sağduyulu olması ve sabırlı olması hem tarih hem İstanbul için çok daha güzel olacaktır.